Erguvan Vakti

İstanbul'da baharın iki habercisi vardır. Biri Emirgan Korusu ve daha bir çok yeri süsleyen laleler, diğeri ise boğazın her iki tarafında yeşiller arasında kendine özgü mor rengiyle Erguvanlar.

İstanbul Boğazı'nı gördüğüm her noktanın ayrı bir önemi vardır benim için ve her yer ve zamanın farklı bir güzelliği vardır. Nisan ayı sonları da bu anlardan bir tanesidir. Çünkü Erguvanlar çiçekleri ile boğazın güzelliğine güzellik katmaya gelmiştir bir kaç haftalığına.

Bende uzun zamandır bir şeyler yazamamıştım Erguvanları görünce onlar hakkında bir şeyler yazmak istedim. Ama Erguvanların tarihteki yeri ile ilgili bir kaç şey söyleyeyim ben. Güzelliklerini tasvir edecek kadar bir kabiliyet sahibi değiliz sonuçta.

Aslında çok zaman önce Erguvan çiçeklerinin beyaz açtığını söylenir. Günün birinde Hz. İsa'ya ihanet eden havarilerinden birisi kendini Erguvan ağacına asmış. Bahsettiğim bu Hıristiyan inancına göre de Erguvan ağacı utancından kırmızıya yakın olan bu rengine bürünmüş.

Bu sebepten dolayı kendine haz mor rengi ile Hıristiyanlar ve Bizans için önemli imgeler arasında  yer alır Erguvan. Buna örnek verecek olursak, Erguvan moru Bizans hükümdarlarının kıyafetlerinde kullanılmıştır. Bunun sebebi ise Erguvan moru doğal yöntemlerle elde edilen en zor renk olduğu için bir zenginlik ve güç belirtisi olarak kabul edilirdi. İmparator dışında hiç kimse mor pelerin takamazdı.

Aynı şekilde Osmanlı zamanında da Erguvan, Bursa'nın sembolü olmuş ve burada Erguvan Şenlikleri düzenlenmiş.

Kırmızıya yakın olan mor rengiyle değerli olan Erguvan zaman zaman bir güç göstergesi, gelip geçtiği zamanın kısalığı ile bir şenlik haftası olmuş anlaşılan. Şimdi ise İstanbul sevdalılarının baharda gelip geçen güzelliği, ilham kaynağı.